Ömer Erdoğan: Hakemlere Karşı da Mücadele Ediyoruz

Ömer Erdoğan, “Sadece rakiplere karşı değil hakemlere karşı da mücadele veriyoruz. Bu konuda çok rahatsızım. Çok büyük emek veriyoruz. Burada büyük bir camiayı temsil ediyoruz. Hakemler sahada ne doğruysa ona karar verilsin.” dedi
Teknik Direktörümüz Ömer Erdoğan, Tümosan Konyaspor maçının ardından düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Erdoğan sonuçtan dolayı üzgün olduğumuzu belirterek, “Bugün tamamen galibiyete hazırlanmışız. Açıkçası maçın ilk yarısı maçın ilk arısı istediğimiz gibi geçti. Öne geçtik. Yüzde 70 topa sahip olduk. Tamamen top kontörlünü ele aldık. Konyaspor’u birinci bölgesi savunmasına kadar gerilettik. Tamamen oyun kontrolü bizdeydi. Bir sefer kalemize geldiler orada da gol yedik. Devre arası 1-1 oldu. Devre arasına girmeden önce Emrah’ın sakatlığı sonra devre arasında Samba’nın problemler maalesef iki tane oyuncu değişikliğine bizi götürdü. Özellikle böyle sıkıntılı bir süreçte zaten çok eksikliğimizin olduğu bir dönemde. İkinci yarı açıkçası zaman zaman iyi ama ilk yarı gibi oyuna çok hakim değildi. Zaman zaman rakibe de topu verdik. Biz de çok üretken olmadık, Konyaspor’a da çok pozisyon vermedik. 10 kişi kaldıktan sonra Konyaspor üzerimize geldi.” diye konuştu.
Burada Büyük Bir Camiayı Temsil Ediyoruz
Maçın hakeminin kararlarıyla maçın kaderini etkileyecek bazı kararlar verdiğini söyleyen Erdoğan, “Son haftalar da maalesef peş peşe geldi bu hatalar. Sadece rakiplere karşı değil hakemlere karşı da mücadele veriyoruz. Bu konuda da çok rahatsızım. Çok büyük emek veriyoruz. Büyük bir camiayı temsil ediyoruz. Sahada ne doğruysa onları karar verilsin. Bundan önce Eyüpspor maçında uzatmada dokuz kişi yediğimiz golde yine Kayserispor ve Gaziantep maçında atılan golde yarı otomatik devre dışı kaldıktan sonra federasyon başkanımız da açıklamayı yaptı. Tabii ki onlar maç sonrası çok büyük bir yangın yaptılar. Biz sessiz kalmayı tercih ettik. Güvenimizi göstermek istedik maalesef. Demek ki sessiz kalmak da bir şeye götürmüyor. Çünkü aynı pozisyonu biz aşağı yukarı daha önceki maçında da yedik. Orada da yarım otomatik ofsayt sistemi devre dışı kaldı. Beşiktaş maçında bütün spor kamuoyunu, hakemlerin yüzde 100 penaltı olduğu dediği pozisyonda VAR’a bile gidilmedi. Bir gün bakıyorsunuz Samuel’in pozisyonunu izledim. Bana göre penaltı ve sanki hiçbir pozisyon olmamış gibi hemen devam ettirmesi. Dördüncü hakeme soruyorum. “Hocam incelendi” diyor. Ne ara inceledin? Uros Radakovic’in pozisyonu açıkçası bana göre kırmızı değil. Çünkü kolu birleşik vücuduyla ve bir dönüş yapıyor. Koluna omuz tarafına çarpıyor. Bana göre kırmızı değil. Dediğim gibi bu süreçte zaten sıkıntılar yaşıyoruz. Her hafta maalesef eksiklerimiz, sakatlarımız, cezalarımız derken bir de bu hakemlerle maalesef mücadele ediyoruz. Bundan sonraki süreçte umarım çok canımız yanmaz. Çünkü artık evet biz nasıl hata yapıyorsak ve bu hataları düzeltmek için kendimizi bir daha gözden geçiriyor analiz yapıyorsak, hakemler de maalesef bu sezon ve bütün sezon içerisinde bana göre çok sağlıklı bir performans göstermiyorlar. Umut ediyorum bundan sonraki özellikle ligimizin son çeyreğine girerken bu konularda daha dikkatli olurlar. Üzgünüz. Buraya gelen taraftarlarımızı üzdüğümüz için özür diliyorum. Onlara söz veriyorum. Bu takım ligde kalacak. Onun için biz var gücümüzle oyuncularla beraber çalışacağız. Hatalarımızı düzelteceğiz. İnşallah en yakın zamanda eksik oyuncularımızla aramıza katıldıktan sonra daha güçlü bir Sivasspor sahaya yansıtacağız.” dedi.
Takımımızda göreve başladıktan sonra bir tek Trabzonspor maçında yakışmayan bir futbol oynadığımızı belirten Erdoğan, “Trabzonspor deplasmanı zor. Tabii bahane değil ama onun dışında açıkçası oynadığımız bütün maçlarda puan alabilecek maçlardı. Aslında böyle hiçbir rakibe karşı ezilmiş futbol oynamadık veya çok üstün rakibin oynadığı maçla galip geldiği maçtı. En son hatırlıyorsunuz Gaziantep’te uzatmalarda yediğimiz gol. Tabii bunlar bahane değil. Ama kendimizi de savunmamız lazım. Çünkü faul pozisyonundan önce Samuel’e yüzde 100 bir faul pozisyonu var. Aynı şekilde yine kamuoyundaki işte eski hakemlerin televizyonda pozisyonda yüzde yüz faulle değerlendirdiği devamında kullanılan faulde Bekir’in topa vurmadan önce oyuncunun bir metre ofsayt olması ve dönen toptan gol yememiz, talihsiz bir gol yememiz. Ondan sonra bunun işte az evvel de söylediğim gibi Eyüpspor maçında dokuz kişi kaldık. 90 artıda yine tartışmalı bir gol yememiz. Açıkçası bunlar bizim için tabii ki çok önemli puan kayıplarına neden oldu. Dediğim gibi evet futbol anlamında daha çok üretken olmamız lazım ama bana göre oyunun bir kısmını özellikle takım savunması biraz daha çok temaslı oyununu geliştirdik. Yeterli mi? tabii ki daha geliştirebiliriz. Ama onun dışında açıkçası ben zaten burada gerçekçiyim. Önümü göremeyecek bir durum olsa, antrenmanlarda, maçlarda oyuncularımdan özellikle tepkileri, reaksiyonları ve oynatmak istediğimiz oyuna bir reaksiyonu olmasa zaten ben burada durmam. Ben açıkçası hani bu konuda kulübe de yardımcı olurum ama dediğim gibi mevcut oyuncular gerçekten elinden gelen mücadeleyi veriyorlar. Onlar da çok üzülüyor. Ama bakıyorsunuz Kayseri maçında tam istediğimiz oyunu, işte düşündüğümüz oyunu yakalamış gibi, yakalamaya çok yakınken Garry Rodrigues gibi çok önemli oyuncu, Tolga Ciğerci gibi çok önemli oyuncu, kilit oyuncularımız, Emrah’ın iyi bir formdayken eksik kalması. Tam onu atlatıyorsunuz, Eyüp deplasmandaki biliyorsunuz maçın çok erken dakikasında 10 kişi kalıyorsunuz. Ondan sonra Murat Paluli’nin atılması. Her hafta açıkçası iki tane üç tane oyuncu eksik kalıyor. Ya cezalı duruma düşüyoruz. Uğur’un bu bizim süreçte iki sefer cezalı duruma düşmesi. Dediğim gibi bir talihsizlik yaşıyoruz. Sakatlık konusunda açıkçası ben de çok şaşkınım. Çünkü benim bugüne kadar çalıştırdığım kulüplerde bir tane oyuncu da sanırım Hatay’da arka adale sakatlığı vardı. Onun dışında burada açıkçası sakatlık problemi de hem bizi hem de açıkçası sağlık ekibiyle ilgili sürekli toplantı halindeyiz. Bilimsel olarak da bir gerçek stresli bir dönemde stres faktörüdür açıkçası sakatlığa yol açıyor. Yoksa antrenman bilimi olarak ekibimizde özellikle atletik performans hocamız kendisi Eskişehir Üniversitesi Doçent yıllardır beraber çalıştığım çok güvendiğim bizim her yaptığımız antrenmanların şiddeti tamamen daha önce yaptırdığımız belli testin sonuçlarına göre oyuncuları ona göre yüklerini atıyoruz. Dinlenmeleri ona göre yapıyoruz. Antrenman şiddeti bu sakatlık açıkçası süresinde antrenman süresini, antrenman şiddetinin açıkçası düşürdük. Çünkü risk alacak durumumuz yok. Zaten çok eksiğiz. Bu konularda da dediğim gibi biz de kendimizi sorguluyoruz.” şeklinde konuştu.
